tavsiyeler

2000 yılında geldiğim kocaeli şehrinde profesyonel veya amatör futbolun her aşamasında yer aldım
gördüklerim,işittiklerim ve bizzat yaşadıklarımla bir çok konuda deneyim sahibi oldum
şimdi sizlerle bu deneyimlerimi paylaşacağım.dikkatle okursanız ve samimiyetime güvenip inanırsanız veya araştırırsanız sizlerde gerçekleri göreceksiniz

ilimizde futbol kalitesi ne yazık ki çok düşük.sadece futbol değil futbolcu,antrenör,kulüp,yönetici,federasyon,tesislerinde son derece kaliteden yoksun olduğu bir gerçek.ilimizde antrenörler siyasi çevreleri veya eş dost akraba vasıtasıyla hiç bir bilgi birikimi olmadan çeşitli profesyonel veya amatör takımların başında çalışmakta.hatta bir çok takımda antrenörlük belgesi olmadığı halde antrenör görevi üstlenenler bile mevcut.antrenörlük belgesi olanlarında belgelerini 30 günlük kurslardan aldığı ortada.ki o 30 günlük kurslara parayı yatıranlar kurslara gitme zahmetini bile göstermiyorlar.saysanız bir elin parmaklarını bile geçmeyecek kadar bilgi ve kalite sahibi antrenör ancak çıkarırsınız fakat bu az sayıda olan antrenörlerde ya çevreleri olmadığı için iş bulamıyor yada ne yazık ki işini sadece para kazanmak amaçlı yaptığı için düzgün görevini yapmıyor.

yöneticilerin çoğu futbolla alakalı olmayan insanlar.sadece prim yapmak veya çevre edinmek amaçlı yöneticiler sayıca oldukça fazla.

futbolcular ne yazıktır ki ahlak kavramından yoksun yetişmekte ve saygıyı sevgiyi bilmemekte.amatör liglerde hep aynı yüzler her yıl aynı oyuncular o takımdan diğerine ondan da diğerine dolaşıp durmakta.sanki bu ilde genç yetenekli futbolcular yokmuş gibi aynı isimler hep ön planda.yetenekli gençlere şans verilmiyor.profesyonel takımlarımız amatör ligleri veya altyapıları takip etmiyor ve oyuncu seçmiyor.her yıl bir çok takım oyuncu seçmeleri yapıyor ama sadece görünürde seçme.çünkü katılanlara bakılmıyor bile.tamamen kişi isimlerine göre yapılan seçmelerde bir çok hak eden ve kaliteli genç futbolcu adayına yazık oluyor.

başlattığımız çalışmalardan sonra sırasıyla tüm kulüpler altyapı çalışmalarına başladı.fakat amaçları oyuncu yetiştirmek,sağlıklı birey yetiştirmek veya il futboluna katkıda bulunmak değildi.amaçları para kazanmak oldu.kimileri 100 kimileri ise 80 kimleri 50 tl aidat topluyor.yetmiyor bir de 20 tl ye yaptırdıkları veya belediyede ki arkadaşlarından aldıkları bedava malzemeleri oyunculara 70-80 tl lere satıyorlar.anlayacağınız iş ticaret olup çıktı.altyapı çalışmalarında oyuncularla ilgilenmek bir yana dursun adamlar gidip çay içiyor geziyor.oyuncular kendi hallerinde sahada normal mahalle arasında yaptıkları gibi koşuşturup evlerine gidiyor

tüm bu olayları veliler göremiyor veya görüyor fakat aldırmıyor.velilere göre kulübün adı önemli.yada orada çalışanın eş dost akraba oluşu önemli.çocuğunun nasıl yetiştirildiği,ona ne gibi katkı sağlandı pek önemli değil veliler için.

yerel gazeteler de aynı durumda.her gün aynı takımın aynı haberini cevirip çevirip yayınlıyor.muhabirlerin arkadaşı iseniz tamam her gün reklamınız yapılıyor.

liglerde hakemlerde aynı durumda.takım adına göre düdük çalınıyor.devre arasında bir akşam yemeğine hakemlerin kararlarında değişiklikler olmaya başlıyor.ve her yıl belirli takımlar destekleniyor ve şampiyon yapılıyor.fakat il dışına çıkan bu takımlar orada aynı hakem kıyaklarını göremeyince farklı skorlarla ve rezil sonuçlarla ile geri dönüyorlar.

BENİM BİR ÇOK AMACIM VAR.BUNLAR;ÇALIŞTIĞIM TÜM KULÜPLERDE SAYGIYI VE SEVGİYİ BİLEN,VİCDANLI VE AHLAKLI SPORCULAR YETİŞTİRMEK.FUTBOLUN SADECE GOL ATMAK OLMADIĞINI BİREYLERE ÖĞRETMEK.HAKKIYLA KAZANMASINI ÖĞRETMEK.KÖTÜ ALIŞKANLIK VE KÖTÜ ARKADAŞ ÇEVRESİNDEN GENÇLERİ UZAKLAŞTIRMAK.




Yorumlar